GAMA, İSTANBUL MARATONU’NDA EĞİTİME DESTEK İÇİN KOŞTU!

Bu sene 45.si düzenlenen dünyanın kıtalar arası koşulan tek maratonu olan İstanbul Maratonu’nda GAMA’nın Şefleri iyilik için koştu. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Ömer Tunçata ve Yönetim Kurulu Üyesi ve GAMA Enerji Genel Müdürü Tamer Çalışır’ın da aralarında bulunduğu koşucularımız, GAMA Eğitim Vakfı için için bağış topladı. GAMA Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin bir yıllık bursları toplanan bağış miktarı ile karşılanacak.

Katılım sağlayan gönüllü şeflerimize ve onların kampanyalarını destekleyen duyarlı bağışçılara teşekkür ederiz.

 

SANTRAL GÜNLÜKLERİ: UĞUR NAL

ÇAKIRLAR HİDROELEKTRİK SANTRAL MÜDÜRÜ: UĞUR NAL

 

GAMA Enerji Kurumsal İletişim ve Pazarlama Yöneticisi Şirin Kanak, Artvin’deki Çakırlar Hidroelektrik Santrali’ne gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Çakırlar Hidroelektrik Santral Müdürü Uğur Nal ile gerçekleştirdiği röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

 

Hoş geldiniz. Bugün sizinle Santral Günlükleri için bir röportaj yapacağız. İlk sorumla başlıyorum. Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ben, Uğur Nal. Çakırlar Hidroelekrik Santral Müdürüyüm. Yaklaşık on dört senedir buradayım. Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik mezunuyum.

Peki biraz daha şöyle geriye gitsek, nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz? Ya da nerelisiniz?

Aslen Malatya’lıyım ama 2009’dan beri soranlara Malatya’nın Borçka ilçesi Kabaca köyündenim şeklinde cevap veriyorum. Bunu böyle söylediğim zaman beni tanımayanlar gülüyorlar. Zira bildiğiniz üzere Malatya’nın Borçka’yla bir ilgisi yok. Kabaca’nın da Borçka’yla bir ilgisi yok. Böyle dememin sebebi burada dolu dolu geçirdiğim 14 yıl aslında. Çok seviyorum bu bölgeyi, buradaki insanları. Borçka’da yaşıyor, Kabaca’da çalışıyorum. 14 yılda güzel bir çevre oluşturduk. Malatya’da doğdum ama buralıyım işte.

 

İş hayatınıza geçersek, GAMA’ya kadarki tecrübelerimizden bahseder misiniz?

2001 yılından 2009 yılına kadar Karkamış Barajı’nda çalıştım. Karkamış, Fırat Nehri üzerinde, suyun son defa değerlendirilmesi amacıyla yapılmış, 189Mw güce sahip önemli bir baraj. Son dönemde çok sık haberlere düşüyordu Suriye’de yaşanan krizden dolayı. Tam sınırda yer alan bu bölgenin Suriye tarafı Cerablus, Türkiye tarafı Karkamış. 2009 yılının Ağustos ayında Karkamış’tan ayrılarak Çakırlar’a geldim.

 

O zaman Çakırlar’a devam edelim. Sizin için Çakırlar’ı diğer tecrübelerinizden ayıran nedir? Buradaki santralle ilgili bu santrale dair söylemek istediğiniz notlar nedir?

Çakırlar’a tüm tesisten sorumlu bir şekilde geldim. O nedenle ilk olarak sorumluluk artışı oldu diyebilirim. İkinci olarak farklı bir coğrafyaya geldim. Sıcak ve kuru bir iklimden, nemli, yeşil ve sert bir iklime geldim. Yine de burayı özel kılan buradaki insanlar bence. Borçka – Murgul çok güzel beldeler. Halkla, kooperatiflerle, yerel ve Mulki idari amirlerle çok güzel diyaloglar inşa ettik. Bu anlamda da sorumluluklarım arttı. Yöre halkının bize güveni tam. Kim başı sıkışsa orada olmaya, insanlara dokunmaya özen gösteriyoruz. Ömrümün çok kıymetli bir 14 senesini geçirdim GAMA’da. Ve son olarak, GAMA bünyesinde çalışmanın da fark yaratan bir unsur olduğunu söylemeliyim.Çok klişe gelecek belki size ama doğru; biz burada büyük kocaman bir aileyiz.

Evet. Aslında bir sonraki sorum oydu ama siz biraz da cevap verdiniz. Özellikle Çakırlar’da çalışmanın en büyük avantajı nedir?

GAMA Enerji’li olmak!

 

Peki biraz da zorluklardan konuşalım. Neler var sizce?

En büyük zorluk coğrafi şartlar sanırım. İklim çok sert burada. Altı ay yaz ama altı ay da kış. Çok zorlu kış şartlarımız oluyor. Dönem dönem bazen yarım metre, bazen 1-1,5 metrede kar kalabiliyor. Ben burada 3 metre kardan yolların kapandığı seneleri de gördüm. Kışın santralin üst bölgelere erişebilmek için yolların sürekli açık kalması, regülatör ızgaralarında donma olmaması ve güvenliğin sağlanması gerekiyor. Dört regülatörden su alıyoruz. Biz toplamda 30 km’lik bir alanda çalışıyoruz. Sadece burası değil sorumluluk alanımız. Dağlar, yollar, ağaçlar ve nehirler bizim sorumluluk alanımız. Karadeniz’e özgü heyelanlı yapı da var. Devamlı toprak kaymaları, kaya uçmaları gibi sorunlarla başa çıkmaya çalışıyoruz. Buradaki en büyük zorluk olarak bunları sayabilirim.

Bölge halkıyla ve çevreyle olan ilişkinize vurgu yaptınız, bunu biraz daha açar mısınız?

Evet, doğru biz burada çok güzel ilişkiler kurduk. Ama bunu tek bir kişiye ya da kişilere atfetmek doğru olmaz. GAMA Enerji bize bu konuda güzel kapılar açıyor. Yöre halkının ihtiyaçlarını tespit edip, ona uygun çözümler üretmek gerekiyor. Bizim burada zorlu iklim şartları ile mücadele edebilmek için pek çok iş makinemiz var. Bölge halkı ne zaman ihtiyaç duysa onların yanındayız. Tabii isteğin boyutuyla alakalı. Bizi aşan durumları da yöneticilerimizle görüşüyoruz. Onlardan da büyük oranda olumlu cevaplar alıyoruz. Bize GAMA Belediyesi diyorlar. Bölgede arıcılık çok önemli bir gelir kaynağı. Arıcılık kooperatifi var burada. Arı ve arıcılık faaliyetlerine de destek vermeye çalışıyoruz. Karşılıklı taleplerimize cevaplar alıyoruz. Kabaca Köyü’ne istihdam anlamında da çok katkı sağladığımızı düşünüyorum. 25 personelle çalışıyoruz. Meslek Lisesi’nin yurduna sosyal etkinlik salonu yaptık. AKUT ile iş birliği içerisinde depremle ilgili bir tiyatro düzenledik.  Bölgedeki çeşitli okullara kamera, bilgisayar desteği sağladık.

 

Peki sizce GAMA Enerji’li olmak ne demek? Uzun bir süre on dört yıl. O günden bugüne neler değişti, sizi neler özel hissettirdi olabilir? Nasıl anlatmak istersiniz?

Samimiyet ve aile olmak demek GAMA Enerji’li olmak. Emeğe ve insana saygı demek GAMA Enerji’li olmak. Buradaki diğer santrallerde farklı işletmeleri de gözlemleme şansımız oldu. Bizim çok önde olduğumuzu ifade edebilirim. Bu bizi gururlandırıyor. Her yerde de göğsümüzü gere gere GAMA’lı olduğumuzu vurguluyoruz.

Emekliliğim geliyor seneye. Ama beni bırakmıyorlar. Bir tane çalışanımın iki yıl sonra emekliliği geliyor. Şefim, diyor, ben emekli olayım sonra olursun! Biri de benim de 5 yılım var Şefim, diyor. Eee diyorum, ben gidemeyeceğim o zaman. Evet Şefim diyorlar, gülüyoruz.

Peki GAMA Enerji’nin geleceğini, nerede görüyorsunuz ya da nerede görmek istiyorsunuz? Bugün Çakırlar Santral Müdürü olarak hidroelektrik enerjisini nerede konumlandırıyorsunuz GAMA Enerji için?

Hidroelektrik projelerimizi artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Ben onlarca böyle irili ufaklı tesisimiz olması gerektiğini düşünüyorum. Belki uzun vadede bundan sonra yeni projeler olmasa bile HES alanında devretmeyi düşünen firmaları takip ederek bu sayıyı arttırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bununla birlikte temiz enerji alanında yatırımlarımızın artırılması gerektiğine inanıyorum. Güneş ve rüzgar enerjisinin sektörde giderek artan öneminin farkında bir GAMA Enerji var. Ben bu alanlarda da portföyünü genişletecek bir GAMA Enerji olacağını biliyorum. Çok umutluyum.

 

Çok teşekkür ederim röportajımıza katıldığınız için.

Ben teşekkür ederim.

CUMHURİYETİMİZİN 100. YAŞINI BERABER KUTLADIK

GAMA olarak, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü coşkuyla ve gururla kutladık!

Çalışanlarımız için CerModern’de düzenlediğimiz kokteyl ile başlayan bu özel günde, CSO Ada Ankara’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Cumhuriyet Bayramı Özel Konseri’ne katıldık. Konser boyunca milli marşlarımızı hep bir ağızdan söyleyerek Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini bir kez daha yüreklerimizde hissettik.

SANTRAL GÜNLÜKLERİ: EGEMEN GİRGİN

 

RES SANTRALLER MÜDÜRÜ: EGEMEN GİRGİN

GAMA Enerji Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Emre Sümer’in, Çanakkale’deki Sares Rüzgar Enerji Santrali’ne gerçekleştirdiği ziyaret sırasında RES Santraller Müdürü Egemen Girgin ile gerçekleştirdiği röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

 

E.S: Sares Rüzgâr Santrali’nden Egemen Şef’le beraberiz. Egemen Şef, merhaba.

E.G: Merhaba Emre Şef, hoş geldiniz.

 

E.S: Hoş bulduk. İlk sorumla başlıyorum: Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

E.G: Emre Şef, bu ilk kaydı benimle almanız güzel bir tesadüf oldu. Ben 40-41 senedir yaşayan, insan olmaya çalışan bir bireyim öncelikle. GAMA’da bir senedir çalışıyorum ve gayet memnunum. Burayı yuvam gibi görüyorum. Bana böyle hissettirdiler, herkese çok teşekkür ediyorum. GAMA’dan önce 16-17 senelik bir rüzgar santrali tecrübem var. Onu buraya aktarmaya çalışıyorum.

 

E.S: Biraz daha geriye gidersek, nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz, hangi okullarda okudunuz?

E.G: Ben İzmir doğumluyum. İzmir’de, ilkokula kadar gidecek olursak, Karşıyaka’da merkezde okudum. Sonrasında yine Karşıyaka’da ortaokul okudum, ardından İzmir Atatürk Lisesini kazandım. Oradan mezunum, hatta oranın son erkek mezunlarından biriyim ve bununla gurur duyarım. İzmir Atatürk Liseli olmak farklı bir şeydir. Üniversite hayatına başlamak için Eskişehir’e gittim. Osmangazi Üniversitesinde Elektrik-Elektronik Bölümü’nü bitirdim. Askere gitmem ve iş hayatına atılmam sonrasında buraya kadar geldik diyebilirim.

E.S: Harika. Peki, iş hayatında GAMA’ya kadarki tecrübenizden bahsetmek gerekirse, hangi pozisyonlarda hangi firmalarda neler yaptınız?

E.G: Enerkon’dan başlayabiliriz. O dönemde, Enerkon’un çalışma alanının doğası harika olduğu için, firmanın teklifini hiç düşünmeden kabul ettim ve rüzgâr sektörüne girmiş oldum. Okul mezuniyetinden sonra, tecrübe kazanmak anlamında, insanın bir haddehane gibi bir ortamda çalışması gerektiğine inanıyorum. Yaklaşık bir sene orada geçirdim ve çoğu şeyi orada öğrendim. Daha sonrasında sahaya çıktığımda hem montaj hem işletme, ikisini bir arada yapabiliyordum. Oradan aldığım teknik bilgi de türbin tekniği ile birleşti, elektrik şefinin yardımcısı gibi bir pozisyonda başlamıştım. Enerkon’da ise yine saha müdürü olarak başladım ancak devreye alma işlemleri, montaj işlemleri, tüm kablolama işlemleri gibi alanlarda bir teknisyen gibi çalıştım. Oradaki deneyimimden gelen kendime özgü iletişim tarzım var. Sanıyorum ki bunun sayesinde yöneticilerim, ekip yönetimine yönlendirdiler. Ben herhangi bir talepte bulunmadan işin doğası gereği gelişti. Enerkon’da her üç – dört senede bir farklı pozisyonlarda çalışma fırsatı buldum. Her dönemde bir yenilik oluyordu, yeni bir şeyler yapılacak oluyordu. “Şöyle bir başlayalım mı?” veya “Şurayı bir götürebilir misin?” gibi sorular geliyordu. Farklı birimlerde çalışarak en sonunda proje müdürlüğü yapmaya başlamıştım ve o aşamada GAMA Enerji ile tanıştık. Şu an ise rüzgâr santral müdürü olarak burada çalışıyorum.

 

E.S: Aslında “Rüzgârın mutfağından geliyorsunuz” diyebilir miyiz?

E.G: Evet, aynen öyle diyebiliriz. Birçok aşamasını gözlerimle görüp, tecrübe edip, deneyimleyip geldim. Özellikle burada “extension” projelerini dört gözle bekliyorum açıkçası. Çünkü o saha tozunu yutmuş bir adam, tabiri caizse çok boş duramıyor, bir hareket olmasını istiyor hayatında. Koşturmaca olması gerekiyor çünkü birçok ekibi aynı anda yönetmeye çalışıyorsunuz. Orada farklı bir dinamik dönüyor, arka tarafta bir maliyet var, onu denk getirmeniz gerekiyor, aşağıda kamyonlar var falan derken böyle karmaşık bir düzen içinde bir şeyler yaratıp çıkmaya çalışıyorsunuz. Bu gerçekten güzel bir deneyim. İnşallah “extension” zamanlarında bu tecrübelerimizi kullanacağız.

E.S: Bu kadar rüzgâr deneyiminden bahsettik. Şu anda dört tane rüzgâr santralimizin müdürüsünüz. Dolayısıyla, bugün Sares’deyiz. Bize biraz Sares santralinden bahseder misiniz? Sizin için diğerlerinin arasındaki yerini nedir? Sares’le ilgili düşünceleriniz, bu santrale dair söylemek istedikleriniz neler?

E.G: Tabii. Sares, 2010 yılında kurulmuş bir santral. GAMA’nın bu anlamda göz bebeği diyebiliriz. İlk etapta dokuz tane 2.50 MW’lık türbinle inşa edilmiş, sonrasında bir türbin eklemesi ile beraber on türbine çıkmış. Şu an mevcudumuz on türbin ve diğer 2.50 MW’lık türbinlerde de bir “upgrade” yapılarak 2.75 MW’a çıkarılmış durumda. Onuncu türbinimizi de 2.75 MW gücünde, böylelikle toplamda 27.50 MW kapasitesine sahibiz. 154 kilovolttan iletim hattına ve Ezine Trafo Merkezi’ne bağlıyız. Elbette amacımız, bu enerji üretimini en üst seviyeye taşımak ve hedefleri tutturup şirket gelirine katkı sağlamak. Geçmiş yıllara baktığımızda, Sares her zaman hedeflenen üretimleri başarıyla gerçekleştirmiş. Bu sene de aynı şekilde üretim sürecine devam ediyoruz. Sares santralinde edindiğimiz deneyimler, diğer sahaları da daha özenli bir şekilde yönetmemizi sağladı. Şahsen ben İzmir’de doğmuş ve büyümüş biri olarak, diğer sahalara olan mesafesi nedeniyle burada daha fazla zaman harcadığımı söyleyebilirim. Toplamda kırk üç tane türbinimiz var ve on tanesi burada bulunuyor. Diğer kalan otuz üç türbin ise İzmir bölgesi civarında yer alıyor. Dolayısıyla çoğu zamanımı bu bölgede geçiriyorum. Sares o anlamda sanki üvey evlat gibi oluyor ama biz bunu buradaki arkadaşlarla iyi iletişim ile kapatmaya çalışıyoruz. Umarım da böyle devam eder.

E.S: Peki Sares’te çalışmanın size en büyük farklılığı, avantajı, hatta zaman zaman zorlukları neler? Bunlardan biraz bahsetseniz?

E.G: Rüzgâr santralleri, rüzgârın olduğu veya olabileceği dağların tepesine kuruluyor. En büyük eksikliği bu ortamın yerleşim yerlerinden uzak olması. Yeme-içme alışkanlıklarınızı bile buna göre ayarlamanız gerekiyor. Buna koşullara hazırlıklı olmalısınız ancak bunun yanı sıra doğa ile iç içe oluyorsunuz. Sares’in konumu Bozcaada ve Geyikli bölgesinin hemen sınırda. Gezilecek, görülecek birçok güzel yer bulunuyor burada. Konum olarak oldukça avantajlı bir yerde bulunuyoruz. Açıkçası ben buraya gelmeyi çok seviyorum.

E.S: Santralin konumundan bahsettik. Biraz da santralin toplumla ve çevreyle olan ilişkisini sorsam, bir de tabii siz direkt olarak burada yaşamıyorsunuz ama buradaki yaşantıdan da bahseder misiniz? 

E.G: Tabii, en yakın yerleşim yeri Ezine. Ezine, zannediyorum ki Çanakkale’ye yakınlığından dolayı çok fazla gelişme gösterememiş bir ilçe. Bir köy havasında. Civar köylerle de iletişimimiz oldukça iyi. Okullara yardımcı olmaya çalışıyoruz, muhtarlıklarla sıkı iletişim halindeyiz. Zaten en ufak bir sıkıntıda bize geliyorlar, biz de bunları olumlu bir şekilde karşılamaya çalışıyoruz ve elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yanılmıyorsam yakın bir köyde, eski ve kullanılmayan bir mekanın müze olarak kullanılması gibi bir düşünceleri var muhtarların. Bu konuda belki de destek sunacağız. Çanakkale’ye yakın olması sebebiyle arkadaşlar genelde burada yaşamak yerine Çanakkale’de yaşamayı tercih ediyorlar. Evlerini orada kurmuşlar, bu da Ezine’nin gelişememesinden kaynaklı bir durum. Elbette bu durum bazen yolumuzu uzatabiliyor ama biz şu an için memnunuz.

 

E.S: Röportajın başında da konuştuğumuz gibi, bir yıldır GAMA Enerji’nin bir parçası olarak buradasınız. Bu ekibe yeni dahil olan ve bu organizasyonu yeni tanımaya başlayan biri olarak, GAMA’yı ve GAMA Enerji’li olma hissinizi nasıl ifade edersiniz? Girdiğiniz andan itibaren neler hissettiniz? Biraz başlangıç günlerinizden bugüne kadarki serüveninizi kısaca bizimle paylaşabilir misiniz?

E.G: Tabii, öncelikle her şeyden önce ilk geldiğimde herkes çok samimi davrandı. GAMA’da herkes güler yüzlü ve paylaşımcı. Herhangi bir konuda bir şey bilmiyorsanız, kim olursa olsun rahatça danışabiliyorsunuz ve herkes size içtenlikle yardımcı olmaya çalışıyor. Bu oldukça güzel bir özellik. Başlangıçta en çok alışmam gereken şeylerden biri de “Şef” unvanıydı. Bey/hanım kültüründen geldiğim için buna uyum sağlamam zor oldu ancak şef ünvanı iletişimi oldukça kolaylaştırıyor. İsmini bilmediğiniz birine “Şef, bakar mısınız?” dediğinizde hemen herkes size dönüp bakıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. Kısa sürede GAMA benim için bir “yuvam, evim” hissiyatı oluşturdu. GAMA’nın şeffaf yaklaşımı, fikirlere verdiği önem ve her durumda kişileri geliştirmeye yönelik tutumu çok etkileyici. Çalışanların işlerini severek yapmalarını sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ben burada olduğum için mutluyum. Umarım bu güzel deneyim uzun yıllar devam eder.

E.S: Son bir sorum olacak. Başladığınız günden bugüne kadarki süreci çok güzel bir şekilde anlattınız. Gelecekle ilgili hem sizin temennilerinizi hem de GAMA Enerji’nin geleceğine yönelik fikirleri paylaşabilir misiniz? 

E.G: Tabii ki, aslında işe başlarken bu konuyu değerli yöneticilerimizle konuşmuştuk. Onlar zaten bir vizyon sunmuşlardı, “GAMA ne hedefliyor?” diye. Ben de bunu kendi içimde değerlendirdikten sonra, “Ben de bu hedefin bir parçası olabilir miyim? Buna katkıda bulunabilir miyim?” sorularına cevap verebileceğimi düşünerek işe başlamıştım. GAMA, büyümeyi hedefleyen bir şirket. Bu büyümeyi “extension” projeleriyle gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Gelecekte GAMA Enerji’yi, farklı projelerde yer almak ve ufak fırsatları bile değerlendirmek isteyen, sürekli arayış içinde olan bir şirket olarak görüyorum. Şirketin her alanında, projelerde sorumluluk alarak, GAMA Enerji’ye katkı sağlamayı hedefliyorum.

 

E.S: Bizi burada ağırladığınız, değerli bilgileri paylaştığınız ve bizimle bu keyifli sohbeti gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Kendi adıma, bu röportaj ile sizinle bu deneyimi yaşadığım için çok mutluyum. Tüm katkılarınız için teşekkür ederim.

E.G: Biz teşekkür ederiz, keyifli bir sohbet oldu.

HATAY’DAKİ ÇOCUKLARIMIZA YENİ DÖNEM HEDİYELERİ

GAMA olarak 23 Eylül 2023 tarihinde Hatay’daki çocuklara hediyeler ulaştırdık. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte kitap, boya kalemleri ve akıllı tahtalardan oluşan okul hediyelerini öğrencilerimize dağıttık.

Ali Nihat Yavşan önderliğindeki Tiyatro Pembe Kurbağa Topluluğu ile gerçekleştirdiğimiz bu özel yolculukta, yüzlerce çocukla bir araya gelerek eğlenceli gösteriler ve oyunlar eşliğinde keyifli zaman geçirdik.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇOCUKLARA KARNE HEDİYELERİNİ ULAŞTIRDIK

GAMA olarak 2022-2023 eğitim ve öğretim yılının tamamlanmasıyla karnelerini alan Hataylı çocuklarımızın yüzünde tebessüm olduk!

Hatay’daki çocuklarımız için GAMA Enerji çalışanları tarafından hazırlanan ve içlerinde kitap, boya ve akıllı tahtalar bulunan karne hediyelerini çocuklarımıza ulaştırdık.

Ali Nihat Yavşan önderliğindeki Pembe Kurbağa Tiyatro Topluluğu ile çıktığımız bu yolculukta, yüzlerce çocukla eğlenceli gösteriler ve oyunlar eşliğinde buluşarak onlara keyifli zamanlar sunmaya çalıştık.

 

GAMA’NIN MOBİL SAĞLIK BİRİMLERİ DEPREM BÖLGESİNDE

Deprem bölgesinde konteyner kentlerde yaşamaya devam eden halkımızın temel sağlık hizmetlerine erişimine destek olmak amacıyla GAMA Enerji adına GAMA Ticaret tarafından tasarlanan yüksek donanımlı ve tam teçhizatlı iki adet mobil sağlık birimi Hatay Samandağ’a ulaştı.

GAMA Ticaret Genel Müdürü Hasan Namal, Üretim ve Tasarım Müdürü Sinan Dülger ve Dış Ticaret ve Satış Yetkilisi Başak Ustanıl’ın önderliğinde tüm GAMA Ticaret ekibi tarafından özenle üretilen mobil sağlık birimlerimizin deprem bölgesindeki vatandaşların temel sağlık ihtiyaçlarının kesintisiz karşılamasını umuyor ve hayırlı olmasını diliyoruz.

Bölgede değişen ve gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda GAMA olarak süreci yakından takip ederek gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz.

TÜGEM’İN KONUĞU ÖMER TUNÇATA

GAMA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tunçata, TÜGEM’in 2023 Nisan ayı Ticari Network toplantısına konuk olarak katıldı.
26 Nisan 2023 tarihinde gerçekleşen toplantıda konuşma yapan Tunçata, iş hayatındaki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

GAMA ENERJİ ARTI DEĞER BURS PROGRAMI BAŞLADI

20. yılını kutlayan GAMA Enerji’nin bu sene hayata geçirdiği “Artı Değer Burs Programı”nın tanışma toplantısı bursiyerlerin katılımıyla 27 Nisan Perşembe günü gerçekleşti. 

Açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürümüz Tamer Çalışır’ın yaptığı etkinlikte, ilk bursiyerlerimizle bir araya gelmenin ve onlar için özenle yarattığımız bu programın açılışını yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

500 HEDİYE PAKETİMİZ HATAY’DAKİ ÇOCUKLARIMIZA ULAŞTI

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında GAMA olarak el ele verip hazırladığımız 500 adet hediye paketi, Hataylı çocukların yüzünde bir tebessüme dönüştü.

Çocuklarımızın bayramını birlikte kutlamak için çıktığımız bu yolda bize destek olan GAMA çalışanlarına emekleri için teşekkür ederiz.